Hisar Tepe deki,

orta okulda okurduk.

Bolu?nun,

o zamanki nüfusu,

yedi ile, on bin arası

bir şeydi.

Orta okulun arkasındaki,

goca binadaydı,

öğretmen okulu.

Orada,

haftalar önce başlardı,

?Dam dı rı dam?lı,

trompet,

?Zart dı rı zart?lı,

boru,

Provaları ile.

Cumhuriyet bayramı,

hazırlıkları.

****

Herkesi tatlı bir,

heyecan sarardı.

Türklüğümüzle gurur duyar,

daha bir dik yürürdük.

Çoğumuzun ayakkabısı pençeli(1),

elbisesi tornistanlı(2) olurdu,

aldırmazdık.

Gönlümüz zengindi.

****

Tören günü,

okulun kapısından çıkıp,

bayırı inerken başlardı,

coşkulu halk kalabalığı.

****

Uygun adım marş ile,

başlardık yürüyüşe

ve marşa:

[Dağ başını duman almış(3)

Gümüş dere durmaz akar

Güneş ufuktan şimdi doğar

Yürüyelim arkadaşlar.]

Rap, rap, rap.

Rap, rap, rap.

Sesimizi yer, gök, su dinlesin.

Sert adımlarla her yer inlesin .

Rap, rap, rap.

Rap, rap, rap.

Başka bir aşk istemez,

aşkınla çarpar kalbimiz,

Ey Vatan gözyaşların dinsin,

yetiştik çünkü biz.

Fısıltı halinde,

hık, mık la karışık,

muziplikler de,

yapardık:

[Sol, pezevenkler(4), sol,

Siz ananızdan,

siz babanızdan,

hiç terbiye görmediniz mi?(5)

sol, sa,

sol, sa]

****

Anıt parka kadar olan yol boyunca,

iğne atsan yere düşmezdi.

Anıt park ve çevresi de

hınca hınç dolu olurdu.

Yediden yetmişe,

herkesin elinde minik bayraklar.

Yer gök bayrak.

Rahat, hazır ol.

Tiiiiiiiiiiiiiiiiiii,

Korkkkkma sönnnmez,

****

Ardından,

söylevler- şiirler,

ve nihayet başlardı,

merasim yürüyüşü.

Rap, rap, rap.

Rap, rap, rap.

****

[Mekteplere dönerken başlardı,

kalabalıklardaki yakınlarla buluşma,

Yabanovalı?nın macunu,

Yuvarlağın dondurması.]

Biz Boluların

Sesini yer, gök, su dinlerdi.

Cumhuriyet sevinci,

bağrımızdan taşardı.

Ve de:

O kalabalık, o coşku,

Belediye meydanında,

gece yarısına dek sürerdi.

****

Davullar zurnalar

Zıran da, zıran

Zıran da, zıran

Havai fişekler,

Çata-patlar,

maytaplar.

Külot pantolonlu, kasketli,

çifte telli, zeybek oynayanlar

Binaların pencereleri- balkonları,

salkım saçak,

yaşlı genç kız- kızan.

Yer gök coşkulu,

insan gibi insanla dolardı.

Nerde o günler,

Ve de,

nerde bu günler?

Not: O dönemde,

ayrı günlerde yapılan kutlamalarda yoktu.

kaynaşmış bir kitleydik.

(1) Pençe: Ayakkabının altındaki yama.

(2) Tornistan: Eskiyip solduğu için ters-yüz edilen eski elbise

(3) Herkesin bildiği bu marşın yazarı, Ali Ulvi Elöve

(4) Pezevenk: Türkçe bazı lehçelerde anlamı, rafine, uzman kişi.

(5) Muziplikler bile terbiye öğütlerdi