KADERİYYE VE CEBRİYYE

I-KADERİYE

Kader inancını reddeden,

düşünce ve inanç akımı.

İlk bakışta;

mantık dışı görünen,

bu adlandırma,

akım üyelerinin,

Allah´ın belirlediği kader yerine,

insanın belirlediği bir kadere inanmaları,

fiilleri Allah´a değil,

insana isnat etmelerinden,

dolayı yapılmıştır.

****

Kaderiyye akımının görüşleri,

çeşitli kişilerce temsil edildi.

Giderek Mutezilenin,

temel tezleri arasına girerek,

varlığını sürdürdü.

****

İslâm mezhepler tarihçilerine göre,

Kaderiyye akımına Emevi halifelerinden,

Halid el-Cühenî (ö.80/699) öncülük etti.

****

Kaderî düşüncelere yön veren etken,

ilmî olmaktan çok siyasî niteliklidir.

Eylemlerini ?Allah´ın takdiri ile açıklayan?

Emevilerin, uygulamalarından dolayı

sorumlu olduklarını savunma,

ilk kaderilerin ortak özelliğidir.

****

Kaderiyye bağımsız bir akım olarak,

varlığını sürdüremedi.

kadere ilişkin düşünceleri kısmen değiştirilerek,

Mutezile tarafından savunuldu.

Bu nedenle Kaderiye:

Kimi zaman Mutezile içinde bir kol gibi görülmüş;

kimi zaman da Mutezile,

Kaderiyye olarak adlandırılmıştır.

****

Kaderiyeye göre insan,

özgür ve irade sahibi bir varlıktır.

Bu nedenle eylemlerinden sorumludur.

Ne Allah´ın irade etmesi ve yaratması,

ne de bilmesi ve takdir etmesi,

anlamında bir kader vardır.

****

İnsan eylemini bilgisiyle kendisi seçer,

sonra iradesi ile,

seçtiği eyleme yönelir ve yapabilme gücüyle yaratır.

Allah bu eylemi önceden belirlemez.

İradesinin bu eylemle bir ilgisi yoktur.

Allah insanın eylemlerini,

ancak ortaya çıktıktan sonra bilir.

****

Kaderiyye'ye bağlanan,

kimi farklı görüşler de bulunmaktadır.

Mezhepler tarihine ilişkin eserlerde,

Kaderiyye´den ayrılan kollara ait görüşler,

şöyle özetlenebilir:

İyi isler ve iyilik Allah´tandır.

Kötü işler ve günahlar,

Allah´a isnat edilemez.

****

Allah insana yapabilme gücünü,

tam ve mükemmel olarak vermiştir.

Bu güçle insan,

inanmak-inkâr etmek,

yemek-içmek,

oturmak-kalkmak,

uyumak-uyanmak gibi,

istediği her işi yapabilir.

****

Bazı kaderiler,

Allah´ın helâl olanın dışında,

rızk vermeyeceğini savunur.

Kimi kaderîler de;

Allah´ın insanların ecellerinive rızklarını,

belirlediğini kabul ederler.

****


II-CEBRİYYE

Hicrî birinci asırda ortaya çıkmış bir fırkadır.

Kader ve irade konusunda,

Kaderiyye fırkasının,

tam aksine görüşler ileri sürmüştür.

****

Cehm b. Safvan (öl. 128/745) da,

cebr akidesini,

yani insanın yaptığı işlerde,

bir ihtiyarının olmadığı;

yaptığı işleri zorunlu olarak yaptığı,

görüşünü ileri sürmüştür.

****

Cehm´in ileri sürdüğü bu akîdeye göre,

insan mecburdur;

ihtiyarı ve kudreti yoktur.

Yaptığından başkasını yapmaya,

asla gücü olmaz.

Kul, rüzgârın önünde sürüklenen,

yaprak gibidir.

Yaprağın yönünü kendisi değil,

rüzgâr belirler.

Onun için,

insanın yaptığı işleri,

Allah takdir etmiştir.

****

Allah geleceği bildiğinden,

meydana gelecek olayları da,

tamamen ve önceden,

kendi iradesine göre tespit etmiştir.

****

Allah, cansız bitkinin

hareketlerini yarattığı gibi,

insanın fiillerini de yaratır.

Yukarıya fırlatılan bir taş,

nasıl düşmeğe mahkûmsa,

insan da,

yaptığını yapmağa mahkûmdur.