İslam tarihinde,
M.s 700–830 yılları arası,
"tercüme dönemi"
olarak adlandırılır.
O dönemde,
*-Hintçeden, Yunancaya;
*-Farsçadan, Sanskritçeye kadar,
*- her dilden ,
tercümeler yapılmış,
büyük medreseler
(üniversiteler)
açılmış,
kütüphaneler kurulmuştu.
****
M.s 830'dan sonra da,
araştırma ve geliştirme,
faaliyetleri artmıştı.
kütüphaneler dolusu,
araştırmaya dayalı,
eser yazılmıştı.
****
Örneğin,
Gırnata'da,
her birinde ,
400.000 cilt kitap bulunan,
70 kütüphane mevcuttu.
Bu kitapların kataloğu bile,
24 cilt tutuyordu.
****
Bu kitaplar,
astronomiden tıbba,
sosyolojiden biyolojiye kadar,
tüm pozitif ilimlerle ilgiliydi.
****
İslam alemi,
o dönemde,
"medeniyet ışığı"
saçıyordu,
****
Bunlara karşılık,
Avrupa da durum,
tersineydi.
Avrupa'nın o dönemine,
Skolastik dönem(1)
denir
Papalık ve Manastırlar
İnsanları;
aforoz etme,
tehdidi ile korkutup,
günah çıkartıp
Cennetin anahtarını satarak,
Karun gibi,
zengin olmuşlardı.
Oluşturdukları;
kara taassup,
cehalet ve sefalet ,
Avrupa'ya hakimdi.
(Avrupa'daki kitapların toplamı,
10.000'i bile zor buluyordu.)
****
Onuncu yüzyıldan sonra,
"karanlıklar ülkesi"
Avrupa,
gözünü doğudan yayılan,
medeniyet ışığına dikti.
Doğunun zenginliğinden,
pay kapmak istedi.
****
Papa II. Urbanus'un emri ile,
m.s 1095'de
Hıristiyanlar,
Haçlı seferlerini başlattı.
****
İslam Dünyasındaki,
binlerce kitabı
(tıp, astronomi,
fizik, matematik, felsefe v.s)
kendi dillerine tercüme ettiler.
bilgiyi ve tekniği,
kendi ülkelerine,
götürmeye başladılar.
****
Ancak;
İslâm âlimlerinin,
"din ve felsefe ile ilgili",
eserlerini,
"sakıncalı görüp"
yasaklamışlardı.
[1789 Fransız İhtilâline kadar ,
Gazâli, İbn-i Rüşd
ve Farabi gibi,
İslâm düşünürlerinin eserlerinin,
basılması ve dağıtılması,
kilise tarafından,
uygun görülmüyordu.
(Bu konu Umberto Eco'nun,
‘Gülün Adı' adlı eserinde de anlatılır).]
(1)Orta çağda Hıristiyan âleminde,
papazların dinî görüşüne
ve onların baskısı altındaki,
dinî fikirlere göre yapılan,
eğitim dönemi