Halvet Arapçadır.

Halvete çekilmek,

yalnız kalmaktır.
Kırk günlük halvet eğitimine,

çile de denir.

Halvethanelere,

çilehane de denir.
Tasavvufî anlamda halvet,

?Hak? ile gizli konuşmaktır.

Halvet, kırk gün sürdüğünden,

?erbain çıkarmak? da denir.

****

Üç çeşit halvet vardır:
*-Erbain,

*-Nısıf,

*-Urûb.

****
Erbain,

Arapça kırk anlamına gelir.

Kırk gün halvete girene,

?Erbaine girdi? denir.

Ramazandan on gün önce halvete girilir.

Halvet ramazan boyunca devam eder.

Bu sürede,

zaruri haller haricinde,

dışarı çıkılmaz.

Devamlı ibadet,

tefekkürle meşgul olunur.

Halvete giren,

oruca ramazandan on gün önce başlar.

On gün nafile oruç

ve otuz gün ramazan orucuyla,

erbaini tamamlar.

Halvetten dualarla

ve merasimleriyle,

yüzü peçeli çıkılır.

Halvete başka aylarda da girilebilir.
Halvete girenin günlük yiyeceği,

bir bardak bal şerbeti

ve elli gram yufkadır

****
Nısıf halvet yirmi gün,

urûb halvet on gündür.

Bunlar her zaman gerçekleşebilir.

****
Tarikatlar(*);
insanların meşrep, mizaç,

ve özellikleri dikkate alıp,

kanalize ederek,

istidadı ortaya çıkarıp,

kendi öz varlığından,

haberdâr olmasını,

sağlama gayesi güder.

****
Bunlardan Mevlevîlik,

yönetenler ile musikişinaslara,

Nakşîlik ilimle meşgul olan,

ilmiye sınıfına hitap eder.

****

Her sınıfa hitap eden

ve mensupları arasında,

çeşitli meslekten olanların,

görüldüğü tarikat,

Halvetîlik? tir.

****
Halvetîlik,

Türk toplumunu,

en fazla etkileyen tarikatlardan biridir.

Osmanlı?nın Yükseliş Devri padişahları,

başta olmak üzere politika,

edebiyat, ilim ve sanat dünyasının,

birçok ünlülerinin ya doğrudan,

ya da dolayısıyla,

Halvetîlik?den,

feyiz aldıkları bilinmektedir.

 

****

Not:(*)

tarikata, girebilmenin ilk şartı,

şeriat kapısının makamlarını,

başarı ile geçebilmiş olmaktı.

Bu makamlar şunlardır:

*-İman etmek,

*-İlim öğrenmek

*-İbadet etmek

*-Haramdan uzaklaşmak

*-Ailesine faydalı olmak

*-Çevreye zarar vermemek,

*-Peygamberin emirlerine uymak

*-Şefkatli olmak

*-Temiz olmak

*-Yaramaz işlerden sakınmak

****

Eskiden, bu makamları,

tam olarak başaramayanlar,

tarikata kabul edilmezlerdi.

Şimdi durum değişti?

Eski tabirle,

?elifi görse mertek sananlar?

Maalesef, tarikata girebiliyor.

Bu nedenle,

?ilahi nur? yerini

?karanlığa? terk ediyor.

****

İstisnaları,

(yani sadece,

şeriat kapısının makamlarını,

başarı ile geçip,

adam gibi adam olanların,

en başarılılarının girebildiği,

?ilahi nur? kaynakları) yok mudur?

Sanırım vardır.

Ama!!!

Sanırım karanlığı yenecek,

güçte değil.