Rahmetli babamın okula gitme şansı olmamış.
[Eski yazıyı köyde, yeni yazıyı da askerde öğrenmiş,
Şahadetnameyi (diploma) ?hayat mektebinden? almış.]
Annem de ilkokul üçe kadar okuyabilmiş.
****
Onlar moderen (modern) anlamda eğitim alamamışlardı.
Boluca ifade ile:
Babam turp, anam şalgamdı.
Batının ?kültür hormonu? onları etkilememişti.
Genleri ile oynanmamıştı..
Organiktiler.
* ***
Bize filizken, ?Batı kültür hormonu? vermeye başladılar.
Etkilendim.
Babam turp, anam şalgamdı ama;
Aynaya baktığımda;
görüntümü muza benzettiğim anlar oluyordu.
Bir yanda:
Dingin örf, adet ve törelerimiz.
Diğer yanda:
Onların zıttı, batı kaynaklı etkiler.
Şaşkındım.
****
Devamlı okuyordum.
Okudukça;
cahilliğim ortaya çıkıyordu!
Cahilliğimi gidermek için, daha çok okuyordum.
Beynimin hatları karışıp, çıfıt çarşısına dönüyordu.
****
Çık işin içinden, çıkabilirsen!
Sapıttım.
Kimlik bunalımım başladı.
Kah, gülen ayva;
kah, ağlayan nar, oluyordum.
****
İşte, o dönemimi yansıtan, karalamalarımdan bazıları:
I-
HAYAL VE HAKİKAT
Gencim.
Hayallerime girme korkarsın.
Dünyayı, ben yarattım.
Apollon benim.
Her kız, bana aşık.
Parasız mısın, dedin?
Akşama,gidecek evim mi yok?
Yalan, yalan!!!!
Sen yalancısın.
Bak, on kuruşum var.
Daha dün,bir simit yedim.
Ne çabuk unuttun.
Köprü altında yattığımı.
II-
SÖYLEMEM
Hakikatler toplanıyor etrafıma.
Konuşuyorum onlarla, konuşamadığımca.
Hep tastikliyorlar.
???????
???????
Vallahi, haklıyım, billahi haklıyım.
Sizler, ne derseniz deyin!
Onlar doğru diyorlar.
III-
KIM
Ben, yalnız mısralarında haykıran güçsüz adam.
Ben, hayat çemberinin tutsağı, zavallı.
İki milyar hiç?ten biriyim.
Yuh!!!! Bana.
Böyle mi olmalıyım, ya!!
Tutup kulağından, sarsmalıyım dünyayı.
Sen demeliyim:
?İnsanları ezen hain.
Onlardan ne istiyorsun.
Birbirlerini yemeleri, hoşuna mı gidiyor?
Bırak onları.
Dilediklerince yaşasınlar.
Mesut.
Ah hınzır!
Bu sözlerim boşuna!!
Sen Dünya değil, don yağısın?
Kovalamalıyım onu.
Kaf dağının ardına.
Ve insanlara:
?Hürsünüz demeliyim.
Artık insanlığınızı bilin.
Yaşayın elemsiz.
Himalaya dağı pilav, Büyük Okyanus hoşaf.
Yetmiş yedi bin, yetmiş yedi sülalenize yeter.
Bu güzel Dünya, size Dünya Babanın mirası?.
IV-
HİÇ?E AŞK
İnsan, hiç?e aşık olur mu?
Mısralar donatır mı, onun için?
En garibi, onunla kendini avutur mu?
Bazen, hiç buradayım der.
Bakarım, lepiska saçlı bir kızdır.
Bazen, bir kuş oluverir gökte!
Tomar, tomar kitap olduğu çoktur.
Dün bir şiirdi.
Bugün, ne olacak bilmiyorum!
V-
TANRIYA- I
Uzattım ellerimi göğe
Bu kalp?e iman ver, Tanrım.
Hiç kimseden almadım feyiz.
Sen bana ışık ol, Tanrım.
Seni sordum.
Yok dediler.
Bize Dünya?yı verdin.
Kullarım diye.
Biz sana ne verdik, Tanrım.
VI-
TANRIYA-2
Tanrım ben kötü müyüm?
Ruhumda fenalık tohumu var mı?
Yok desen de inanmam.
Kötülüğü biz yarattık; kulların
Sen bizi kötü yaratmış olamazsın.
Doğuştan;
namus, şeref verdin, servetti.
Başkasının malıdır deyip, attık.
Kendi eserimizi kaptık.
Bizler, ne aptalmışız, Tanrım.
Not:
Doğumum 23/11/1940
Bunları 1959?da yazmışım.
Yani on sekiz yaşındayken.
( Beceremediğimi fark edip;
1963?de şiir yazmayı bıraktım.)
Aradan uzun yıllar geçti.
İyiyi, kötüyü gördüm.
Tüm güzellikleri sevdim.
Köprünün altından, çok sular aktı.
Böylece kişiliğim oluştu.
Şimdi yaşım atmış altı.
****
Toplumun dertleri ile dertlendim.
İnandıklarımı yaptım.
Çekinmeden, yazdım.
Yazdıklarım yoğun ilgi gördü.
Ama!
Toplumsal tepki oluşamadı.
Yetkililer ve temsilcilerimiz ilgilenmedi.
Bu da beni yordu,
Bir süre yazıya ara verip;
düşünmeye karar verdim!!!!!!!
Hoşça kalın, sevgili okuyucularım...