[Geçen haftaki yazımda : Kendimce ülkenin genel durumunu ifade etmeye çalışmış,sizlerle ilgili küçük bir not eklemiştim.Bu defa ki Bolu özeli ile ilgili oldu.]
Çok enteresan bir İl’iz.
1999’da olan deprem felaketinin,hemen ertesi yıl,deprem mağduru diğer şehirler, enkazla, prefabrik iskanla uğraşıp dururken; biz,bizi deprem bile durduramaz deyip; kaş göz arasında enkazları kaldırıp, prefabrikleri kurup, hızlı bir biçimde üretime yönelmişiz.
Öyle bir çalışmışız.
Öyle bir üretmişiz ki;
Cümle aleme parmak ısırtmacasına !
Depremin meydana getirdiği hasarları, ekonomik kayıpları telafi etmemiz bir yana.
Hızımızı alamayıp %23,4 (1) de büyümüşüz.
Bu büyüme,GUİNNES REKORLAR KİTABI’na girmeyi hakeden bir mucizedir.
Galiba,biz zor zamanların insanlarıyız.
Felaketler bizi yıldırmıyor.
Tam tersine;
Bize güç veriyor,
Gayrete geliyoruz.
Hani istenmez ama ( Allah korusun ) zaman zaman, küçük depremler olsa biz,Türkiye’nin en kalkınmış ili olabiliriz, diye düşünüyorum.
Japonya’nın kalkınma mucizesinin sebeplerini herkes araştırıp duruyor.
Sebep ortada :
Malum Japonya, deprem ülkesi.
Toprakları sık sık sallanır durur.
Anlaşılan o sallanmalar, Japonlar’a ivme kazandırıp,gayrete getiriyor.
Ha, bir başka şey daha var.
Bolu’nun karpuz gibi ikiye bölünüp, Düzce’nin ayrılması nedeni ile,fert başı milli gelirimiz, 5687 $’a (2) çıkmış.
İktisatçı olmama rağmen,nasıl olduğunu anlayamadım !
Ama olmuş.
Demek ki bölünmeler bize yarıyor.
Bölündükçe, fert başı gelirimiz artıyor.
Acaba Gerede’de bizden ayrılsa,gelirimiz kişi başı on bin $’a çıkar mı ?
Diye düşünüyorum.
Oh ne ala !!!
Sallan,bölün,kalkın.
Sallan,bölün,kalkın.
Biz de on dönüm bostan,yan gel Osman deyip yatalım.
“Kağıt üstünde” gömgök,zengin bir il olmanın keyfini yaşayalım.
Ama olmuyor !!!
Gerçekler istatistiklere uymuyor.
Bolu yıllardır sahipsiz.
Bolu derdini anlatamamış.
İki metropolün arasına sıkışıp kalmış da, sesini çıkaramamış.
Neden ?
Evvelce geri kalmamızın sorumluluğunu hep Düzce’lilere yüklüyorduk.
Ne yapıp ediyor “Düzce’liler milletvekillerini kapıp” aslan payını Düzce’ye ayırtıyor diyorduk.
Özlem duyuyorduk.
Ah diyorduk.
Milletvekillerimiz, Bolu çocuğu olsa
Haklarımızı,çatır çatır savunsa.
Koparıp,koparıp alsa.
Biz de bir derin nefes alsak.
Oh be ! desek.
Gerçek kalkınma nasıl olurmuş;cümle aleme göstersek,
Nihayet bu fırsat doğdu.
Sevgili M.V.Adayları ;
Bu seçimlerden sonra,bizi sizlerin içinden 3 kişi temsil edecek.
Eminim hepiniz dersinize iyi çalışmışsınızdır.
Geri kalmışlığımızın nedenlerini,çektiğimiz sıkıntıların tümünü ince ince tesbit etmiş,çözüm yollarını bulmuşsunuzdur.
Eski P.T.T. ci rahmetli İhsan Kalaycı ile karşılaşmamızda,
Birimiz;Bolu’lu olsun da; diğerimiz isterse çamurdan olsun,diyerek selamlaşırdık.(Allah rahmet eylesin.) Bu bir Bolu fanatizmiydi.
Bolu insanının mayasına güvenmenin ifadesiydi.
Gerçekten Bolu insanı güzeldir,efendidir,sessiz ve sakindir.
Ama bu özellik,biraz da tehlikelidir.
Sevgili M.V.adayları,
Siz mazbatayı alıp Ankara’ya gidince ;
Ya önünüze istatistik raporlarını dayarlarsa
Daha ne istiyorsunuz.
Türkiye’nin gelişmişlikte 2.ilisiniz.
F.B.M.G. niz 5687 $.
Gözünüzü toprak doyursun.
Oturun oturduğunuz yerde,derlerse
Ne olacak ?
Bizler eskiden,geri kalmışlığımızın sorumluluğunu Düzce’li milletvekillerine yükleyerek, avunuyorduk.
Şimdi ;
Bahane de kalmadı.
Sizlerden, çok ama, çok şey bekliyoruz.
Kuran’ın bir ayetinde de “işi ehline tevdi ediniz”der.
Sizler gerçekten bizi temsil etmeye layık mısınız?
Karagöz oyununda, Sen seni bil sen seni, bilmezsen sen seni, patlatırlar enseni dediği gibi.
Bunu kendiniz bilmelisiniz.
Kişi kendini bilmek gibi erdem olmaz.
İnşaallah milletvekilliğine layıksınızdır.
Biz,şimdilik,hiçbirinizi, çıkarı için aday olmuş kişiler,olarak görmüyoruz.
Bolulula’rın içinden”çıkarı için toplumun kaderi ile oynayacak” tipler çıkmayacağını düşünüyoruz.
İnşaallah düşündüğümüz gibisinizdir.
Ne olur içinizde,layık olmadığını bildiği halde”hırsına kapılıp aday olmuşlar”varsa kısa yoldan geri dönsün.
Bu işin vebali ağırdır.
(1)
Kaynak yeni yapılan il gelişme planı.(2)
Kaynak D.İ.E. yayını ve il gelişme planı. 5687 $ ile ilgili olarak daha önce de düşüncelerimi de köşemde yazmıştım.