Cuma günü akşamı,

?sanat üzerine?

üçüncü yazımı yazmıştım.

Cumartesi günü internette gezinirken,

Bugün gazetesinde okuduğum,

?Türkçe hakkında ki? bir yazıdan etkilenip,

sanat yazısını erteledim.

Türkçe hakkında yazmaya başladım.

O bitince de, önüme aşağıdaki konu çıkıverdi.

****

Efendim!

İtalya dönüşü B.T.S.O dan arayıp

6. Floransa modern sanat biannaline, katıldığım için olmam kutlayıp, 9 ocak da ki,?ilk? meclis toplantısına davet ettiler.

Bu daveti fax mesajı ile de teyit ettiler.

Fax metninde, mutfak sanatına yaptığım katkılar da övülüyor,

?her iki konu da? beni dinlemek istedikleri ifade ediliyordu.

****

Davete icabet ettim.

Toplantının mutat kısmı bittince, başkan beni kürsüye davet etti.

****

İtalya anı ve izlenimlerimi anlatmaya başladım.

Neler mi anlattım?

*-16. Y.Y halk şairlerinden,

Muhyiddin Abdal?ın, bir deyişini tesadüfen buluşumu,

[Muhyiddin?im, dervişim.

Hak yoluna girmişim.

On sekiz bin alemi,

Bir zerrede görmüşüm.]

*-İtalyanca ve İngilizceye tercüme ettirip, İtalya?ya götürüşümü.

*-Resimlerimin arasına asışımı anlattım.

****

Ardından da, aynı y.y da yaşayıp,Engizisyon mahkemesince,

?Dünya yuvarlaktır ve dönüyor dediği için? müebbet hapse mahkum edilen, Galile?nin hazin öyküsünü anlattım.

****

Bilahare; Galilenin yaşadığı dönemi genişçe tasvir ettim

[Köşe yazımdaki özet:

16. y.y da,

?bu gün bilimin merkezi olarak kabul ettiğimiz?

Hıristiyan Avrupa, adeta bir karanlıklar ülkesi idi.

Cehalet, yobazlık kol geziyordu.

Ruhban sınıfı her alana hükmediyordu.

Her şeye teolojinin bakış açısı ile bakılıyordu.

Düşünce özgürlüğü yoktu.

Özgür düşünenleri, engizisyon cezalandırıyordu.

Cadılıkla suçlanıp kazığa oturtulan, diri, diri yakılan çoktu]

Sonra da;

aynı dönemdeki İslam Dünyasını detaylı anlattım

[Köşe yazımdaki özet:

İslam bilimi çağı, Fars, Hint, Çin ve Yunan bilimsel eserlerinin çevirileriyle başladı.

Çeviriler xı. yüzyılda duraksadıysa da,

İslami bilimin gelişimi bir süre daha sürdü.

İslam bilim adamları tıptan, astronomiye,kimyadan fiziğe,

matematikten ziraata, coğrafyadan savaş sanatına kadar,

farklı alanlarda, bilime büyük katkılarda bulundular.]

Daha sonra da;

[Zamanla iş tersine döndü.

Karanlıklar ülkesi olan Hıristiyan Avrupa,

İslam aleminden öğrendikleri ile,

karanlığı yırtıp aydınlığa çıktı.

İlim, bilim ve sanat ışığı ile pırıl, pırıl parlayan İslam dünyası ise,

muhtelif nedenlerle karanlıklar içine gömüldü.] dedim.

****

Sergideki resimlerimi izleyenlerin,

o şiir de okuyunca nasıl etkilendiklerini anlattım.

Devamında da o aydınlık günlerin geri gelebileceğini,

bunun gerçekleşmesi için, özgür ve yaratıcı düşünceyi teşvik etmek gerektiğini ve de onların yaptığı gibi, güzel sanatlara çok ama çok,

değer vermemiz gerektiğini v.s anlattım.

****

Anlattıklarım uzun bir zaman aldı.

İzleyiciler pür dikkat dinledi,mutlu oldu.

Son üç beş dakikada da, Türk mutfağı, Bolu mutfağı

ve Bolu turizmi ile ilgili bir şeyler söyledim.

****

Teşvik konusunda yaşadıklarımı da, ?özelliklerimizden söz ederken?, misal olması anlamında birkaç cümle ile anlattım.

****

Konuşmamın sonunda, B.T.S.O y.k bşk Türker Ateş oda namına, ?6.Floransa biannaline davetli olarak katıldığım ve de Türk mutfağına, hizmet ettiğim için?, teşekkür plaketi verdi.

****

B.T.S.O da ki konuşmam ve plaket töreni,

basın tarafından kamu oyuna duyuruldu.

Aaa!! Korktuğum başıma geldi.

****

Ben uzun bir süre ?sanattan söz etmiştim?.

Plaket almamın nedeni de sanattı.

Ama medya organlarının çoğunluğu, ?sanat konusunu ve sanatta ki başarımı?, nedense görmezden gelmişti.

****

Bir kısım gazete ve televizyona göre:

Teşvik konusu ile ilgili düşüncelerimi, anlatmak için davet edilmişim,

Plaketi de bunun için vermiş.

****

Dam üstünde saksağan!

Sebebini anla anlayabilirsen.

????????????????????

Neden böyle yaptılar?

Ne dersiniz?