Sevgili kardeşim, köşe yazarı Cumhur;

 gecen hafta ki yazısında:

İl genel meclisinin seçkin üyelerine, gazetemiz köşe yazarı sevgili Yurdaer amcamızın 01.05.2006 tarihli ?Bolu?ya, Dubai?yi tasarlayacak hayal gücü gerek? başlıklı yazısını bir kere daha okumalarını tavsiye ediyorum.

Demiş.

Memnun oldum.

İşte o yazıdan bir bölüm:

Gelişmiş ülkelerde, nüfusun  %10?u köyde yaşar.

Bizde bu halen %40 tır.

Köyler boşalmaya devam edecektir.

Bu önlenemez.

Yapılması gereken:

Boşalacak köyleri, ?çok lüks yaşam köylerine? çevirmektir.

[Birkaç yüz ?süper lüks? köşk ihtiva eden

(yüzme havuzlu, tenis kortlu, helikopter pistli, v.s), köyler]

Bu kolay değildir.

 Zorlukları vardır.

Ama mümkündür.

Demiştim!

Ama;

Anlaşılamayacağından da, endişe  ediyordum

****

Bu nedenle:

Yurdaer gene uçmuş, diyenler olabilir.

Anlattıklarımı, akılları almayabilir.

Demiştim.

Ardından da:

Dubai?nin, denize ada yapıp;

?7 yıldızlı otel? düşünmesi de;

 hayal değil mi idi?

O hayal gerçekleşti.

Dünya ? suni hayal cennetine? koşuyor.

Biz ise ?büyük düşünüp, hayal edemediğimiz için?; 

elimizde ki cennetin(servetin) farkında değiliz!

 Diyerek, vurgu yapmıştım.

****

Tahminim de yanılmamışım.

Anlaşılan bazıları, beni ?ti?ye almış.

(Aksi olsa şaşardım.)

Cumhur kardeşim de onlara biraz yüklenip:

  Dünkü yeni yetmeler,

  adam beğenmeyenler,

  kendini turizm bakanı zannediyor diye aklı sıra dalga geçenler,

  Yurdaer amcanın yazısını bir daha okuyun!

Demiş.

****

Belli ki Cumhur kardeşim biraz üzülmüş..

Bense hiç şaşırmadım, üzülmedim.

Biz oldum olası, fikir üretmeyi sevmeyiz.

Üreten çıkarsa, onu da ?ti? ye alır,onunla dalga geçeriz.

Huyumuz böyledir bizim.

****

Bunun sebepleri, kültür alt yapımızda aranmalıdır.

*-Kargadan başka kuş, Hisardan  başka yokuş bilme,.

  *-Eşeğe binip yarışma, alemin işine karışma;

  gibi atasözlerimiz vardır.

Ayrıca bizde:

:*-Meyve veren ağacı taşlarlar.

*-İleri gidenin başına, geri kalanın kıçına vururlar.

Ayriyeten de

  *- Büyüklerimiz bizden iyi bilir, deriz.

  *-Haklarımız verilmez, farkında olmayız.

  *-Ağzımız var, dilimiz yoktur.

  *-Alemle gelen, düğün, bayram deriz.

  *-Hışdayamayız (sesimizi çıkaramayız)

****

Bütün bu nedenlerle:

*-Bolu da su akar, bizler bakarız.

*-Düşünüp, fikir üretenlerle de dalga geçeriz.

*-Varsın olsun, burası Bolu, öyle de olur, böyle de olur.

Deriz.

****

Cumhur?un, yazısını okuyunca;.

 projemi yeterince açıklayamadığımı fark ettim.

Cumhur:

Arçelik, Filiz, Beypiliç, Domino gibi  sponsor  firmaların, terk edilmiş bir köydeki evleri, çok rahat bir şekilde restore edebileceklerine inanıyorum demiş.

Maksadım, bir köyü sponsorlar bularak, restore ettirmek değildi.

Elimizde ki, doğal zenginliklerin;

yok edilmeden kurtarılıp, pazarlanmasını sağlamaktı.

Bunu başaramazsak:

Zamanla orman köylerinin tamamına yakını boşalacak demiştim. İlaveten de:

 Boşalanları peyderpey  lüks yaşam köylerine dönüştürebilirsek:

 *-  Bolunun tüm değeri artar.

 *-  Bolu İsviçre gibi olur.

 *-  Doğa  korunur.

 *-  Halk, turizmden kazanır.

Şeklinde ki, düşüncemi yazmıştım.

Ama!!

Demek ki, yeterli olmamış.

O nedenle, biraz daha detaya gireceğim.

****

Bize düşen görev:

Özel idare, orman teşkilatı, belediyeler ve tüm sivil toplum örgütlerinin katılımı ile bir proje üretmektir.

İşte projenin ana hatları:

1- Boşalmış orman köyleri tespit edilmelidir.

2-Beş-on yıl (hatta yirmi-otuz yıl) içinde boşalması muhtemel olan, orman köyleri de belirlenmelidir.

3-Bunların, yakın takibe alınıp, tahrip edilmesi önlenmelidir.

4-Bu köyler bir harita üzerinde işaretlenmeli ve bunların Abant, Yedigöller, Kartalkaya gibi yerler ile bağlantısı sağlanmalıdır

5-Buraların tabii güzellikleri filme alınıp, bir belgesel oluşturulmalıdır.

6-Diğer yandan da, bu belgeseller kullanılarak;

 uluslararası büyük yatırım firmaları ile temasa geçilmeli,

 pazarlama faaliyetine başlanmalıdır.

****

Unutmayalım ki:

Dünyada Dubai?yi duymayan kalmadı.

(Ellerinde var olan cennet değil, çöl.)

Bunun sebebi ustaca yapılan pazarlamadır.

Bizim elimizde olan;

suni cennet değil, Kaşıkçı Elması?dır.

Süper zenginler için Bolu, Cennet-i Ala?dır.

Bizim için çok yüksek olan fiyatlar, onlar için sudan ucuzdur.

Duyurabilirsek, uluslararası yatırım şirketleri(*); koşa, koşa gelip, yatırım yaparlar.

Böylece, doğamız korunur, değerlendirilir ve ?hayal ötesi bir Cennet-i Ala? olur..

****

Pazarlanması kolaydır, maliyeti de yüksek değildir.

Bunun için de bir önerim olmuştu:

  [ (*)-  Bu iş, laf ola beri gele ?para tuzağı? tanıtımlarla olmaz.

  İhtisas işidir.

  Uluslararası çalışan;

  ?turizm-yatırım danışmanı ? gerekir.

  O, Bolunun doğasını;

  uluslararası büyük yatırımcılara  pazarlayabilir.

  Böyle bir danışman bulmalıyız.]

Demiştim.

****

Dalga geçmek kolaydır.

Düşünüp, fikir üretmek zordur.

En doğru olanı, ben bilirim demiyorum.

Ortaya projeler koyuyor ve gelin tartışalım diyorum.

Ses seda çıkmıyor.

Acaba,Hazreti Süleyman?ın Ağlama Duvarı?na mı, hitap ediyorum?