Hisar tepesi?stadium?
kazı alanında,
arsası olan birinden,
?zehir- zemberek?
bir mesaj aldım.
[Mesaj gecenin saat ikisinde yazmış.
stres, öfke, çaresizlik tütüyordu,
eğri doğru birbirine girmiş,
sapla saman birbirine karışmıştı.
Ne dediğini anlamak zordu.]
****
Anladığıma göre:
*-Kendisine ve komşularına uzun yıllar,
çok çile çektirilmişti
*-Sorumlular,
?Belediye Başkanları? idi
*-Medya da,
kendilerine sahip çıkmamıştı
Velhasıl ?feryat? ediyordu.
Bana da;
?şimdiye kadar neredeydin?(**)?
diye sitem ediyor
ve de;
?bizlere, yazılarınızdan dolayı,
hesap vermek zorunda kalacaksınız?
diyordu!!!.
****
Ha bir de,
*- bu konunun peşini bırakmamamı,
*- kazının devamını sağlamamı,
*- o sahanın kaderine terk edilmesine,
ve de şarapçıların mekanı olmasına,
izin vermememi istiyordu.
(Menemme(*) beni,
hem medya borazanı,
hem de ?yetkili biri?
sanıyordu)
****
Cevap verdim:
[Kıymetli kardeşim
Haklısınız.
Mal canın yongasıdır.
**
Arsasında eser bulundu diye,
kimse mağdur edilmemelidir.
Devletimiz tüm zararı karşılamalıdır.
Antik eserler bu milletin servetidir.
**
Ben yıllardır bu konuyu,
her platformda dile getirmişimdir.
Ancak ispat edemiyordum.
Çünkü ortaya eser çıkmamıştı.
****
Çıkanlarda saklı gizli yok edilmişti.
Bunun nedeni bilinçsizlikti.
Yazını köşeme taşıyacağım.
Feryadını herkes duysun.
Saygılarımla
Yurdaer]
*****
Tekrar mesaj gönderdi.
Bu defa biraz sakinleşmiş gibiydi
ve bana teşekkür ediyordu.?
İfadeler yine net değildi.
****
Anladığıma göre:
*-Asıl derdi,
rahmetli Bel Bşk M. Işın zamanı,
on yıllık muvakkat yapı ruhsatı ile,
evlerinin önüne yapılan,
belediye dükkanlarıydı.
*-Yıllar sonra ?uyanıp? dava açmış,
davayı kazanmış
ve dükkanların yıkılmasını sağlamıştı.
*-Mahalle halkı olarak,
araziden ?antik eser? çıkabileceğini biliyorlardı,
ve de gece yarısı define arayanları,
müze müdürüne haber vermişlerdi.
*-Tek isteği;
mağduriyetlerinin bitmesiydi.
****
Bu ifadelerin ne kadarı doğru,
ne kadarı değil bilemem.
Ama;
*-Yanlış hesap Bağdat?tan döner.
*-Hak deyince akan sular durur.
****
Umarım görevliler;
?varsa mağduriyetler?,
devamını önler
ve de tazmin ederler.
Not-:
(*) herhalde
(**) Bolununsesi köşe yazarı,
Sn Eyüpoğlunun bir yazısından alıntı:
[Yıllar önce Yurdaer Kardeşim,
ATATÜRK LİSESİ?ne ziyaretime gelmişti.
?Hoca sen Beden Eğitimi derslerinde öğrencilere,
boş zamanlarında hizmetlilere,
şu Hisar Tepesi?ni bir tarafından,
kazdırmaya başlasan iyi olacak.
Üzerinde oturduğun,
arkeolojik hazinenin bir ucunu ortaya çıkar,
üst tarafını ben hallederim.
Okulunu bile buradan kaldırırız? demişti.
O zaman,
?Yurdaer?in bir fantezisi? kabul ettiğim,
Hisar Tepe olayının ciddiyetini,
bir süre sonra daha iyi anladım.
Yokluğunu hissettiğimiz,
?Spor Salonu? için,
ödenek bulduğum her seferinde,
karşıma ?Anıtlar Kurulu? çıkıyordu.
İşi kaynağından halletmek için,
?Başkanlığını? ziyaret ettim.
?Siz orada değil spor salonu yapmayı,
boya badana bile yapamazsınız.
Hisar Tepesi bizim için EFES?le eşdeğerdir.
Israr ederseniz kelepçelenmeye hazırlıklı olun?
cevabını aldığımı hatırlıyorum.]