Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız:
Tarihteki 16 büyük Türk imparatorluğunu simgeler.
Bunlar:
Büyük Hun İmparatorluğu,
Batı Hun İmparatorluğu,
Avrupa Hun İmparatorluğu,
Ak Hun İmparatorluğu,
Göktürk İmparatorluğu,
Hazar İmparatorluğu,
Uygur Devleti,
Avar İmparatorluğu,
Karahanlılar,
Gazneliler,
Büyük Selçuk İmparatorluğu,
Harzemşahlar,
Altınordu Devleti,
Büyük Timur İmparatorluğu,
Babür İmparatorluğu,
Osmanlı İmparatorluğu.
****
Resmi kabulümüz böyledir.
Resmi tarihimiz de böyle söyler.
Bu kadar çok devlet kurmuş olmakla gururlanır;
?tarihten önce vardık, tarihten sonra varız? diye;
marşlar yaparız.
ONUNCUYIL MARŞI Çıktık açık alınla on yılda her savaştan; Türk?üz Cumhuriyet?in göğsümüz tunç siperi, Bir hızla kötülüğü geriliği boğarız(!), Türk?üz Cumhuriyet?in göğsümüz tunç siperi, Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını, Türk?üz Cumhuriyet?in göğsümüz tunç siperi, Örnektir milletlere açtığımız yeni iz; Türk?üz Cumhuriyet?in göğsümüz tunç siperi, |
****
Ama!
Kendi kendimize;
?Bu kadar çok devlet kurup,
sonunda da yıkan
başka bir millet var mıdır?? diye sormayı akıl etmeyiz.
Ya Cumhurbaşkanlığı forsunda ?güneşle simgelenen?;
devletimiz de yıkılırsa, diye endişeye kapılmayız.
Dahili ve harici yıkım ekiplerini görmezden geliriz.
(Ulu önderin uyarısına rağmen)
****
ATATÜRK?ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet?ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur! |
****
Ulu önderin kastettiği dış düşmanlar bellidir.
Belli olmayanlar(aslında bilinenler):
İçimizdeki hainlerdir.
Bunların hedefleri :
Halkı sürü haline sokmak, aklı dışlatmak;
?sadece bayat yorumlara ve kendi düşüncelerine? bağımlı hale getirmektir.
Bunların, bir grubunun;
?ağızları Allah, karınları yallah (menfaat)? der.
Diğer grubunun;
?ağzı da, karnı da yallah(menfaat)? der.
Kullanmadıkları kavram yoktur.
(İnançlar, etnik kimlikler, ilkel duygular v.s)
Bunlar, bu toprakların ekmeği ile doyar.
Ama !
*-Ülkenin altını oymak için, her an fırsat kollarlar.
*-Hırs ve tamahlarının sınırı yoktur.
*-Takiyye (yalan-dolan) ağızlarında yuva yapmıştır.
?İmam osurur ise, cemaat mıçar? hesabı:
*-Yönetenlerden yüz bulurlarsa, astarını ister;
hain emellerinin pisliğini ortaya saçarlar.
*-Hırslarının sınırı yoktur.
*-Her boyaya girer, her rezilliği yaparlar.
Yüce Allah ülkemizi ve bizleri, ? şerlerinden? korusun.
Amin.
??????????????????????-
Not-1: Bunlardan Bolu?da da bolca vardır.
*-Hangi taşı kaldırsan altından çıkarlar.
*-Türlü çeşitli dümenler çevirirler.
Başınızı kaldırıp bakmanız yeter.
Hepsini tanırsınız.
Not-2: 14 ve 29 nisandaki halk kitlelerinin yoğun tepkisi umudumu artırdı.