Benim çocukluğumda;

Bolu’da, “Dişçi Refik Usta “ namı ile maruf bir zat varmış.

Renkli bir insan, tipik bir “halk feylosofu” imiş.

İlkokula başladığımda duydum ismini.

(o zamanlar, Bolu’nun en tanınmış berber salonu : (Beyefendi özellikleri olan çelebi üç kardeşin ortaklaşa çalıştığı) “cici berberler” idi.

Zamanın üst düzey bürokratları ve eşraf orada traş olurdu.

Değerli traş takımları, topuzlu ense aynaları ve duvardaki enteresan resimleri ile, insanda saygı uyandırırdı.

Traş olurken, etrafı seyrederdim.

Duvarda “camlı çerçeve içinde duran “ bir karikatür vardı :

Her gidişimde, o karikatürü izlerdim. Önceleri “ne anlama geldiğini” anlayamamıştım.

Niçin oraya asılmıştı,

Kim çizmişti,

Merak ediyor, sormaya cesaret edemiyordum,

Bir gün dayanamayıp “ o ne “ diye sordum.

Rahmetli berber Şeref Amca güldü.

O, belge dedi.

Ne belgesi?..

Eşşek’ le cemiyeti üyesi olanlara verilen bir belge.

- Kık !!!

diye bir ses çıktı gırtlağımdan. “güleceğim” gülemedim.

- Gül, gül dedi Şeref Amca (kendisi de gülümseyerek)

O belgeye sahip olmak zordur. Dişçi Refik usta verir, o belgeyi.

Layık olmayan, alamaz.

Şaşırdım !!!

Traş bitti, eve döndüm.

Çocuk kafam karışmıştı.

Berber Şeref Amca nasıl olur da, eşşekler cemiyetine üye olur ve de gurur duyardı.

Uzunca bir süre bu sorunun içinden çıkamadım.

Soru, beni düşünmeye ve topluma gözlemlemeye yöneltti.

Bazı değer ölçülerinin, değişmeye başladığını, farkettim.

Karşılıksız verme esasına dayalı,

Kaynağını insan sevgisinden alan,

“dostluk” ( yarenlik ) duygusunda “erozyon” başladığını hissettim.

İşte o zaman farkettim, Refik Amcanın ne yapmak istediğini;

Refik Amca, KARA MİZAH yolu ile ; dostluk ( yarenlik ) sisteminin erimeye başlamasını PROTESTO ediyor,

Eşşekle ilgili karikatürü “amblem” olarak kullanıyordu.

O zamanlar, eşşekler cemiyeti, toplumca benimsenmiş, üyeliği kabul edilenler, karikatürü asmışlardı duvarlarına .

Ne yazık ki Refik Amcanın o çarpıcı girişimi, “sonucu “önleyemedi.

Materyalis düşünce ve vahşi kapitalizm fırtınası, zaman içinde sildi süpürdü yarenlik felsefesini.

Çıkara dayalı ilişkiler öne çıktı.

Varsa pulun ( paran ), alem kulun, özdeyişi baştacı edildi.

Dini, imanı para olan tipler çoğaldı.

Toplumsal huzur, azala azala bu günlere geldik.

Önemli olan, insanın mutluluğudur.

Ben’ cilikten vazgeçip Biz denerek elde edilebilir.

Bu yol, İŞBİRLİĞİNE götürür toplumu.

Elbirliği ile aşılabilir tüm zorluklar.

Değerli okuyucular,

Canlanmaya, çığlık atmaya başlar YARENLİK duygusu.

Not 1: Karikatürün orjinali bir İtalyan karikatüriste aittir. Sanırım 1940’lı yıllarda çizilmiştir. Orjinalini bulamadım. “ Hatırladığım kadarı ile “ kendim yeniden çizdim.

Not 2: Poster karikatür gazete ekinde verilmiştir.