Duymamak için kulaklarını tıkayan, görmemek için gözünü, konuşmamak için ağzını kapatan ?üç maymun karikatürü? çok meşhurdur.

O karikatüre, üç maymun daha ilave ettim.

Kulaklarını tıkayan, ağzını, gözlerini kapatan maymunların üzerlerini çizdim.

İlave ettiklerimin ellerine kulaklık, dürbün, megafon verdim.

Daha iyi duymaları, görmeleri ve konuşmaları için.

Böylece:

Köşemin ?logo'su ortaya çıktı.

Okuyucularım onu her hafta göre göre kanıksamış, hatta görmez olmuş olabilirler.

O logo, benim manifestomdur.

Olmazsa olmazımdır.

Tepkimdir.

Bıktım:

1- Gördüğünü görmezden gelenlerden.

2- Duyduğunu duymamış gibi yapalardan.

3- Doğru bildiğini konuşmaktan çekinenlerden.

Bu memleket ne çekiyorsa, onlardan çekiyor.

Onlar, adeta ölümsüz.

Biri biterken, beşi doğuyor.

Mütemadiyen çoğalıyorlar

****

Toplantıya gidersin, yanına biri oturur.

?Şunu, bunu deyve, deyve? diye, seni dürter.

Azgını açıp tek kelime konuşmaz.

Toplantıdan sonra da, başlar konuşmaya.

Vıdı, vıdı da vıdı, vıdı.

Neler bilir, neler!

Okumadan hafızdır.

Lakin bilmediğini bilmez.

****

Ama bir şeyi çok iyi bilir.

O da;

suya sabuna dokunmamaktır.

Şair Orhan Veli, öylelerine; ?Pise bak? diyor.

Haksız mı?

Sivrisinek gibi menfaat bataklığında ürer,her türlü kılığa girer,el öpüp, kıç yalar, etkili- yetkililere yakın dururlar.

Punduna getirebilirlerse, ?etkili-yetkili? olmak isterler.

Toplum umurlarında değildir.

****

Toplumun bir ferdi olduklarını unuturlar.

Gemi batarsa, kendilerinin de batacağını düşünmezler.

Gemi su alır, umurlarında olmaz.

Mukadder batışı görmezden gelir, şahsi menfaat uğruna susarlar.

Böylece susan bir toplum oluşur.

Suskunluk, tepkisizlik meşrep haline gelir.

Sinmişlik, marifet sayılır.

Tepki yadırganır.

*****

Böyle toplumlarda, ?etkili-yetkili ? umursamazlığı vardır

?İt ürür, kervan yürür? der, tepkiye aldırmaz, ?cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur.?

öz deyişine uyarlar!

[O öz deyişler de, bu davranışlardan doğmuştur.]

Böylece yılan hikayesi sürer gider.

****

?Be birader!

Madem gerçekleri biliyorsun; neden??

Neden, inatla aykırı, aykırı yazıyorsun?

Fincancı katırlarını ürkütecek, durduk yerde başına iş açacaksın.

Sana ne, alemin üç koyunu,beş keçisi.

Yazdıklarına aldıran da yok.

Alemin derdi, seni mi gerdi??

diyebilirsiniz.

****

Ama!

Haklı olmazsınız.

Bir çiçekle yaz gelmez.

Ama işarettir.

İnsana:

?Ölme eşeğim ölme,

yaz gelecek, yonca bitecek.?

dedirtir.

?Çıkmadık candan, ümit kesilmez? öz deyişini hatırlatır

.

****

Bilirsiniz, yazılarımda hep tepkisizlikten yakınırım.

Yakınmalarım ilk ürününü vermiş.

(Gazetenin mesaj kısmına ay başında, bir mesaj gelmiş.)

Çok güzel bir tepki almışım.

[Sayın Yurdaer Kalaycı,

Yazılarınızı beğeniyor, takdir ediyorum. Sakın yılgınlığa düşmeyiniz. Bolunun size ve duyarlığınıza ihtiyacı var. Sanmayınız ki yalnızım. Ticari ve yayın hayatınızda başarılar dilerim.

Mustafa Saygı]

Umut çiçeğim açtı.

Sevindim.

****

Sağ ol sevgili Mustafa.

Beni çok sevindirdin.

Doğru yolda olduğuma bir kat daha inandım.

Yazdıklarıma bakıp, yılabileceğimi düşünmüşsün.

(Yılar gibi olduğum anlar da oldu).

Yılmadım.

Senin gibi insanlarda ümidim.

İnan; sizin gibiler var oldukça, yılmam söz konusu olmaz.

Bizler, inancın sevdalılarıyız.

İnananlar, yollarından dönmez.

Hep beraber, ha gayret!

Not: Sevgili Mustafa Saygı seni tanımak isterim.

Desteğin için teşekkürler.