Eskiler sofrada, biri kaza ile suyu devirirse;
?Dövlet yürüdü derlerdi?
*-Devrilen suyun devlet ile ne ilgisi olabilirdi?
*-Devlet?e neden Dövlet derlerdi?
*-Neden ?Döv? kökünü kullanırlardı?
Mana veremezdim.
Aradan yıllar geçti.
Köprünün altından çok sular aktı.
Ben hala taşları yerli yerine oturtamadım.
Olan bitenleri izlerken;
hala ağzım açık kalıyor.
İçimden, sin-kaf edip duruyorum.
Duyan olsa, ne der bilmem!
****
24 Mart günü A.İ.B.Ü Arş. Gel. Vakfı?nın Genel Kurulu vardı.
Toplantıda konuşulan konuların başında;
kampus arazisinin, durumu? geliyordu.
Neler anlatıldı neler!
(Söylenenlerin çoğunu, ?akıl, mantık? almaz.)
****
Konu ile ilgili, tahmin ve yorumlarımı;
(iki sayı önce) sizlere aktarmıştım.
Meğer yanılmamışım.
İşte o yazıdan bir bölüm:
[ Törene gecikerek gidebildim.
Ahmet Baysal ağabey konuşuyordu.
Üniversiteden istenen, bir bedelden söz ederken;
sesi titremeye başladı.
?Bu titreme?, (bana göre) bir isyanın ifadesiydi.
Belli ki, çok üzülmüştü.
****
Mizacı itibarı ile o:
*-Kolay, kolay isyan etmez.
*-Karşılaştığı zorlukları, aşmaya çalışır.
*-Mecbur kalmazsa, devletten şikayetçi olmaz
İçimden; ?hantal bürokrasi? gene yapacağını yapmış dedim.
****
Ahmet abiden sonra kürsüye belediye başkanı ve vali çıktı.
Sıra, Başbakan yardımcısına geldi.
*- A.İ.B.Ü?nün kendi üniversitesi olduğunu, söyledi.
*- Sorunlarını, kendi sorunu kabul ettiğini ifade etti.
Ve ardından, sözü;
Ahmet abinin şikayetine getirdi.
****
Ona göre:
*- Konu şikayet etmeye değmeyecek kadar basitti.
*- Rektörlük devlete, koy benim bütçeme, o arsa bedeli kadar, ek ödenek demeliymiş.
*-Devlet bürokrasisi ?şıpın işi?, ek ödeneği koyarmış.
*-Üniversite de, o ödenekle, talep edilen bedeli, ödeyiverirmiş.
*-İ.Baysal Vakfının sorumluluğu, olmazmış.
(Sayın Rektör, bu kadar basit bir problemi(!), neden çözememiş bilmem ki)
!!!!!!!!!
??????
Netice olarak:
-Meraklanmayın bu işi çözeriz demiş oldu.
(umarım çözülür(!))
Konuşması bitti, kürsüden indi.
Hafifçe gülümsedim.
Salon boşaldı.]
****
Meğer, sorun:
*- Sayın Şener?in dediği kadar basit değilmiş!
*- Sayın Rektör de basit bir problemi çözemeyen biri değilmiş!(EK-1)
Arap saçıymış!!!
Ama aslında:
*- Sayın Şener?in dediği kadar da ?basitmiş?.
Hoppala!!!!
Ne iş!?
Sapı-samanı, birbirine mi karıştırdın demeyin.
Ben bir şeyi karıştırmadım.
İbrikçi başılar karıştırmış(!)
****
İbrikçi başılar kimler mi ?(not-1)
Kimler olacak?
O yazıda da dediğim gibi;
bir kısım(hepsi değil) bürokratlar.
****
[Formalite zırhına sarılıdırlar.
Aklı, mantığı kullanmazlar.
Bir işi oldurmaya değil, öldürmeye çalışırlar.
En olmadık yerden kılçık atarlar.
Fransa Kralı XIV. Lüi gibi, Devlet biziz derler.
Bakan, makan dinlemezler.]
****
Bu defa ki olayda ne mi yapmışlar?
Ne yapmamışlar ki!?
*-Devlet arazi tahsis etmiş.
*-İ.B.Vakfı binaları yapmış.
*-Belediye de gerekli imar planı tadilatlarını yapmış.
*-Şeklen her iş kitabına uydurulmuş.
Ama!!!!!!!!!!!!
*- Orman bakanlığı(arazi benim bina yapılamaz deyip) dava açmış.
*-Dava sonucu koca, koca binalar, gecekondu durumuna düşmüş.
*-Mülkiyet sınırları belirlenemediğinden, cevre çitleri yapılamamış.
*-Üniversitenin bahçelerini sığırlar istila etmiş.
Bir çok bakanla konuşulmuş.
Durum anlatılmış.
Hepside hak vermiş.
Durumu düzeltiriz deyip, talimatlar vermişler.
Ama!.
Değişen bir şey olmamış.
İşler gelip, gelip:
Ya bir daire müdüründe, ya bir teknokratta, takılmış.
Ve de, hep mevzuat duvarına toslamış.
Bakan, makan dinleyen olmamış.
Hoş onlarda (politikacı olduklarından mı, nedendir bilmem);
emirlerinin takipçisi olmamış.
****
Oysa çözüm çok kolaymış.
Bürokrasi labirentlerine girmeye hiç gerek yokmuş.
Nasıl mı?
Anlatayım.
Orman bakanlığı araziyi, mili eğitim bakanlığına devredebilirmiş.
Milli eğitim bakanlığı da, üniversitenin kullanımına tahsis edebilirmiş.
Müşterek karar ile, iş kına gibi un oluverirmiş.
****
NOT- 1: İbrikçi Başı fıkrası
Padişah zamanı, umumi helalarda, musluk yok, ibrik varmış.
Adamın biri sıkışıp, koşarak içeriye girmiş.
Bir ibrik kapıp, helaya yönelmiş.
Hela bekçisi:
*-Hop hemşerim dur.
*-O ibriği bırak, şu ibriği al demiş.
Adam çaresiz, denileni yapmış.
Rahatlayıp çıkınca:
*-Ne farkı var o ibrikle, bu ibriğin?
*-Neden onu bıraktırıp bunu aldırdın demiş.
Hela bekçisi de:
*-Nerden belli olacak, İbrikçi Başı olduğum, diye cevap vermiş
EK-1: Rektör Prof. Dr. Atilla Kılıç?ın, Yudaer Kalaycı?ya mektubu...
Yurdaer Bey,
İstemiş olduğunuz yazıyı aşağıda gönderiyorum. Her şey için teşekkür
ediyorum. Kendinize iyi bakın. Eşinize hürmetler saygılar.
Prof. Dr Atilla KILIÇ
"Üniversitemizin kurulu bulunduğu kampus alanı Orman Genel Müdürlüğünden
Gazi Üniversitesi adına 49 yıllığına bedelli tahsis edilmiş alanı
içerisinde bulunmaktadır. Bu alan için daha önceki yıllarda Gazi
Üniversitesi Orman Bölge Müdürlüğüne bedel ödemekte iken, üniversitemizin
kurulmasından sonra 1994 yılında Bolu Valiliği İl İdare Kurulu Kararı ile
3194 sayılı İmar Kanunun 16. Maddesi gereğince Orman Genel Müdürlüğünden
kiralanan bedelli sahaya tapu çıkartılmış ve üniversitemize tahsis
edilmiştir. Bu esnada Orman Bölge Müdürlüğü de tapu iptali davası açmıştır.
Bolu Valiliğince tapu çıkarılan alana üniversitemizce herhangi bir kira
ödenmemiştir. Tapu üniversitemize tahsis edildikten sonra 2005 mali yılı
içerisinde Milli Emlak Genel Müdürlüğünün davayı kaybetmesi üzerine
mahkemenin tapunun yok hükmünde olduğuna karar vermiş olması nedeniyle söz konusu arazi Maliye Bakanlığının yapmış olduğu tahsis işlemi Milli Emlak
Genel Müdürlüğünce kaldırılmıştır.
Tahsis işleminin yok sayılmasından sonra üniversitemiz YÖK vasıtasıyla Milli
Eğitim Bakanlığına bir yazı göndermiş ve bahse konu olan alanın tahsisinin
Çevre ve Orman Bakanlığından Milli Eğitim Bakanlığına yapılmasını Milli
Eğitim Bakanlığından da 49 yıllığına üniversitemize eğitim öğretim amaçlı
bedelsiz kullanım verilmesi isteminde bulunmuştur. Ancak, 24.12. 2003 yayım
tarihli 5020 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun çıkarılmasından
sonra, Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdarelerinde ((I Sayılı Cetvel) yer
alması gereken üniversitelerin Özel Bütçe Kapsamında (II Sayılı Cetvel)
gösterilmiş olmasının sonucunda 2004 yılında çıkan bir yönetmelik
çerçevesinde bedelsiz tahsisin yapılamayacağı ve tahsisin bedelli olması
gerektiği Orman Genel Müdürlüğünden üniversitemize bildirilmiştir. Geçmiş
yıllara ait kira bedellerinin gecikme zammı ile birlikte bedeli ~196.000, 00
YTL?dir.
Bu süreç içerisinde sorunun bir an önce çözülebilmesi için Milli Eğitim
Bakanımızdan bir görüşme talebinde bulundum. Görüşme talebimiz kabul edildi
ve Bolu Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz, Bolu milletvekillerimiz Mehmet Güner, Metin Yılmaz, Rek. Yrd. Prof. Dr. Mahir Ulusoy ile birlikte sayın bakanımızın daveti üzerine bakanlıkta bir görüşme yaptık. Kendisi konuyu
takip edeceğini ve gereken yardımı yapacağını söyledi. Daha sonra konu İzzet
Baysal Vakfı Başkanı sayın Ahmet Baysal tarafından bizzat sayın Milli Eğitim
Bakanına iletilerek sorunun çözümü konusunda acil yardım talebinde
bulunuldu. Bakanımız, sorunun çözümünde yardımcı olacağını ve gereken
hassasiyeti göstereceğini söylemiştir.
Bu arada Çevre ve Orman Bakanı müsteşarı ve müsteşar yardımcısı ile
görüşerek hepimizi derinden üzen bu konunun çözümünde yardımlarını istedim.
Bahse konu olan arazinin üniversitemize 49 yıllığına bedelsiz tahsisinin
Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden yapılması önerisi ise zaten Çevre ve Orman
Bakanlığından gelmişti. Bir heyet kurmamı ve Orman Genel Müdürlüğüne
göndermemi istediler. Yapı İşleri Teknik Daire Başkanımızın başkanlığında
bir ekibi, Orman Genel Müdürlüğüne gönderdim. Yapılan uzun görüşmelerden
sonra bedelsiz tahsisin ilgili yönetmelikler çerçevesinde yapılamayacağı
söylendi ve maalesef bir sonuç alınamadı. Bunun yanında, sizin de
bildiğiniz gibi sayın Milli Eğitim Bakanımızın Bolu?yu ziyareti
sırasında kendilerini üniversitemize davet ettim ve konuyu basınımızın
huzurunda bir kez daha dile getirdim. Sayın bakanımız sorunun çözüleceğini
müjdeleyerek bizleri memnun eden bir açıklama yaptı. Ancak, yine bir sonuç
alınamadı.
Bu arada üniversitemizin üzerine kurulu olduğu arazi ile olan sorunumuzu
bizzat Sanayi ve Ticaret Bakanımızı makamında ziyaret ederek aktardım ve
kendisinden yardım istedim. Ayrıca, üniversitemize de davet ettim. Rektör
Yrd. Prof. Dr. Alemdar Yalçın da çeşitli defalar Orman Genel Müdürlüğünü
ziyaret ederek konu ile ilgili girişimlerde bulunarak çözüm yolları aradı.
Yapılan tüm girişimler ve çabalar bürokratik olarak çözümün zor olacağını
göstermektedir. Her şeye rağmen sorunun çözümüne ilişkin arayışlarımız devam
etmektedir ve sorun çözümleninceye kadar da devam edecektir. "
Konunun öyküsü kısaca budur.