Gecen hafta,

gazetemizin köşe yazarlarından,

M. Nevzat  Özdemir kardeşim

?Fuar-muar hikâye!..

Bolu?ya birkaç ?deli? daha lâzım!?

başlıklı bir yazı yazarak,

Bolu için çok önemli olan,

bir konuya parmak bastı.

****

Yazısının başlangıcı, özetle şöyleydi:

[EMİTT Fuarı vesilesi ile,

Yine fikirler ortaya saçıldı.

Yurdaer Ağabeyimiz de bu tartışmaya katıldı.

tanıtma meselesine,

bir de ?en sondan? bakalım...

Diyelim ki biz;

Bolu?yu ?en kral? şekilde tanıttık.

Yurdaer Ağabeyimizin yaptığı öneri de kabul gördü.

İnsanlar otobandan ?akın, akın? Bolu?ya girmeye başladılar.

Peki biz bu insanlara Bolu merkezde ne göstereceğiz?

İşte esas mesele bu!]

****

Çok haklı.

Ama!!

Son cümlesinin, bitimi,

?Bolu merkezde ne göstereceğiz??değil,

Bolu?da ne göstereceğiz ?şeklinde olmalıydı.

****

Evet!!

Gelen gıdıkladı, giden gıdıkladı

Bolunun merkezi evlere şenlik bir hale geldi.

Şah iken şahbaz oldu.

****

Evvel zaman içinde,

?Osman Kesim fındık şekeri yapar,

Babam aşçı Haşim usta da,

meşhur talaş kebabını sunarken;

Bolu cennet misali bahçeler içinde,

güzel, dingin bir yerdi?.

Emsali ancak masallarda vardı.

****

Sonra efendime söyleyeyim,

El, el üstünde kimin eli var,

kör ebe, uçtu, uçtu, kuş uçtu,

oyunları oynandı.

Olan oldu, torba doldu.

Bolunun merkezi, kurban oldu.

****

Ya çevre!!

O ne oldu?

Yeşil orman denizi,

Bitmez tükenmez sanıldı.

Kaçak, resmi, kesildi de kesildi.

Yetmedi!!

Bok kokulu kümeslerle dolduruldu.

Yaylalarımız da talan edildi.

****

Bilenler bilir,

Bolu, ?emsali masallarda olan? bir bakireydi.

Şimdi de, ?güzel bir dul?.

Acele edilmez ise,

?bir acuzeye? dönecek.

****

Nevzat kardeşim,

yıllar önce Kartalkaya?yı,

büyük bir cesaret ve ileri görüşlülükle ele alıp,

kayak tesisleri kuran ,Mazhar Murtazaoğlu?nu örnek verip,

?Bolu?ya birkaç deli lazım? diyerek,

Yazısını bitirmiş.

Bu dediği de doğru.

****

Ama!!

Önce o delilere sormak lazım.

Ne sıkıntılar çektiniz diye.

Bildiğim kadarı ile,

Mazhar abi dağ başındaki o işe başlarken,

herkes delirmiş bu adam dedi.

O yılmadı başardı,

fakat çok çile çekti.

Doğuran çeker sancıyı!!

Onun çektiklerini,

bir Allah, bir de kendi bilir

****

Tıpkı onun gibi,

bende uzun yıllardır,

Bolunun delisiyim(*).

Yurdaer otel mutfak sanat merkezi,

İnşaatını tamamlayamadan,

oto yol açıldı .

D-100 susuz dereye döndü.

Turist hak getire?

Çok çile çektim,

çok mücadele ettim.

?Bıkmadım usanmadım?.

Adeta;

?susuz derede balık tutmaya çalıştım?.

?Delice? direnip çalıştım.

Sonunda;

çok şükür başardım.

Yurdaer otel mutfak sanat merkezi,

bilinen bir marka oldu.

****

Ne var ki,;

?Pir aşkına ya-hey diyecek?

her türlü çileye göğüs gerecek,

deliler bulmaya,

her zaman imkan yoktur.

Bu;

?deliler yansın da millet ısınsın demektir?.

Marifet;

?kimsenin yanmasını beklemeden ısınmaktır?.

O nedenle artık;

Bolu?ya,?deli? değil ?akıllı? lazımdır.

?????????????????????

Not-:Turizm de akılı kullanmanın önemini,

gelecek hafta anlatacağım

Ek-(*):

Yıllardır;

Bolu turizmi için yapılması gerekenleri,

bıkmadan, usanmadan yazıp çizerim.

Bu uğurda başıma gelmeyen kalmadı.

Hala da direniyorum.

Bana deli denmez de,

kime deli denir?