Askeri gazinodaki, 30 Ağustos resepsiyonundan çıkarken endişeliydim.

Endişem:

acaba ?Ankara?daki törende neler oldu? türündendi.

Gecem endişeler içinde geçti.

****

Korkulanlar olmadı.

(Hala bazı acabalar var ama!)

Çok şükür sağduyu galip geldi.

Umarım:

*-?Sağduyunun hakimiyeti? devam eder.

*-Endişe bulutları dağılır.

*-İstikrar içinde mutlu yarınlara koşarız.

****

Bu günlere kolay gelmedik.

Atalarımız çok çile çekmişlerdi.

Çok ıstıraplara katlanmışlardı.

Zilleti kabul edip, sinmemiş,

dünyaya meydan okumuşlardı.

****

Gelin o acılı günlere ve o günlerde,

alınan kararlara bir göz atalım:

I=İşte Sivas kongresinde, alınan kararların özeti:

1. Milli sınırları içinde,

vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.

2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı,

millet top yekûn kendisini savunacak ve direnecektir.

3. İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında,

memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, ?vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek?

her türlü tedbir ve karar alınmıştır.

4. Kuvayı Milliye?yi tek kuvvet tanımak

ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.

5. Manda ve himaye kabul olunamaz.

6. Milli iradeyi temsil etmek üzere,

Meclis-i Mebusan?ın derhal toplanması mecburidir.

7. Aynı gaye ile, milli vicdandan doğan cemiyetler,

?Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti? adı altında,

genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.

8. Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için,

kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.

****

Bir yanda ?vatan severler?

Sivas?ta vatanı kurtarmak için bu kararları alırken,

Diğer yanda;

?şer odakları? başka gayelerin peşinden koşuyordu.

****

İşte bunlardan bazıları:

1=Wilson prensipleri cemiyeti

(Amerikan mandası isteyenler)

Amerikan Mandasının kurulması ile Osmanlı devleti?nin,

Milletler Cemiyeti içinde diğer devletler ile eşit hukuka sahip olabileceğini savunmuş ve bunun için çalışmıştı.

Bu cemiyetin kurucuları Halide Edip, Celalettin Muhtar, Ali Kemal ve Hüseyin Avni Bey?di.

İlk idare heyetinde ise şu isimler yer almaktaydı;

Halide Edip, Refik Halit, Ali Kemal, Hüseyin ve Ragıp Nureddin.

Dönemin önemli gazetelerinin başyazar ve sahipleri de,

cemiyet?in ileri gelen üyeleri arasında yer almaktaydı..!

2=İngiliz Muhipler Cemiyeti

Damat Ferit ve Sait Molla gibi üyeleri bünyesinde bulunduran ve İngiliz Mandasını savunan Türk milli varlığına düşman örgüttü.

Kendi görüşleri ile bağdaşmayan,

Milli Hareketi felce uğratmak için faaliyetlerde bulunmuştu.

İşgalcilere tam bir sadakat gösterip,

Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile işbirliği yapmıştı.

İstanbul?un işgalinden sonra,

Özellikle ?kentin zenginleri ve ileri gelenleri?,

mevcut durumlarını muhafaza etmek,

işgalden menfaat sağlamak maksadıyla,

bu derneğe üye olmuşlardı!!!

****

Derneğin resmi olmayan amaçları:

*-Anadolu da başlayan milli mücadelenin,

aleyhinde propaganda yapmak,

*-İslam?ı küçültücü faaliyette bulunarak Hıristiyanlığı yaymak,

*-toplumdaki Türk kimliğini aşağılayarak,

*-İngiliz kimliğini özendirmek,

*-ülkeyi bölerek,

*-İngiliz-Fransız-İtalyan-Amerikan mandası yapmaktı.

****

Diğer zararlı (milli varlığa düşman) cemiyetler
1-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Cemiyeti:
Kurtuluşun padişahın emirlerine bağlı kalmakla mümkün olacağını savunmuştu.
2-Teal-i İslam Cemiyeti:
Kurtuluşun halifenin emirlerine ve İslam?ın prensiplerine uymakla mümkün olacağını savunmuştu.
3-Kürt Teali Cemiyeti:
Bu cemiyetin taraftarları Wilson Prensiplerine dayanarak;

halifeye bağlı olarak bir Kürt devleti kurmayı planlamışlardı.

4-Hürriyet ve İtilaf Fırkası:
1911 yılında İttihat ve Terakki Partisine karşı kuruldu.
1918 den itibaren yönetimde etkili olmaya başladı.
Anadolu hareketini İttihatçıların hareketi olarak gören parti,

Kurtuluş Savaşına karşı gelişin liderliğini üstlendi.

****

Milli Varlığa Düşman bu Cemiyetlerin Genel Özellikleri:
1-Müslümanlar tarafından kurulmuşlardı.
2-İşgallerin kolaylaşmasına neden olmuşlardı.
3-Saltanat ve hilafet yanlısıydı.

****

[Kurtuluş savaşı için:

?Çılgın Türklerin?,

bir yandan müstevliler(istilacılar),

diğer yandan da ?Hain Türklerle?,

boğuşması idi demek mümkündür.]
****

Sonunda mutlu sona ulaşmışlardı.

Ulu önder ?o acıların benzerlerini yaşamamamız için?, bizi uyarmıştı.

****

İşte o uyarı (özet) :

Ey Türk Gençliği!

*-Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini,

ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

*-Seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek,

dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

*-Memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar,

gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

*-Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini,

müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

*-İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen;

Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!

****

O bu uyarıyı laf olsun diye yapmamıştı.

*-Bu günde o günkülere benzeyen ?şartlar? yok mu?

Var?

*-O günkülere benzeyen ?vatan hainleri? yok mu?

Var?

*-Eeee!!!,

Eeee? si şu:

Tarihin tekerrür etmemesi için;

Bu günkü ?Çılgın Türkler? de uyanık olup,

yılmadan (hainleri ayıklayıp)

ve inançla, ülkeyi (özünü yitirmeden),

çağdaş medeniyet seviyesinin ilerisine,

taşımaya çalışmalıdır.

****

Tanrı bizleri ve ülkemizi korusun.

Amin.