B.K.T.V ve B.K.V adına(*) her ay,
davet faksları gelir.
Gitmem.
Sebebi İlahların gazabına uğrama korkum
ve de havanda su dövmeyi sevmememdir.
(İlkesel sebepler de var)
****
Geçen hafta E.M.I.T.T fuarı ile ilgili,
bir faksı daha geldi.
Bu defa, gittim.
Hay gitmez olsaydım.
Gene pişman oldum.
İncindim, üzüldüm.
****
Anlatayım:
Toplantı öncesi, E.M.I.T.T görevlisi,
elinde Bolununsesi gazetesi ile,
alı-al, moru-mor bir eda ile gelip,
başladı Cumhur Bandakcıoğlu?nun,
köşe yazısı ile ilgili
?salvo atışlara?:
*-Bu adam(!), bunları yazamaz.
  Kim oluyor da fuara gitmeden yazıyor bunları.
*-Biz o kadar uğraştık didindik?.
*-Ama haklı tarafı da var.
*-Sivas 90 milyar harcamış,
*-Biz 14 milyar harcadık.
*-9?unu belediye verdi, 5?ini valilik.
*-Vali bey de, o 5?i  personelinin giderleri için verdi.
*-9 milyar ile bu kadar oluyor.
****
*-Adamlar bastırıp parayı iyi yerleri kapıyor.
*-Ayrıca 5. salon ?curcuna?,
6. salon ?kalite?.
*-6. salonda öyle halk oyunu falan oynattırmıyor,
  döner- möner, dağıttırmıyorlar,
  ama bizi de oraya almıyorlar.
*-Döner dağıtırken millet doluşuyor,
 stant görünmez oluyor,
döner bitince kimse kalmıyor.
*-Çam fidanlarını dağıtamadık el de kaldı,
*- Böyle şey olur mu,
*-Yok canım, bir daha mı,
 ııh, benden bu kadar.
Hayret ettim ama, sesimi çıkarmadım.
****
Toplantı salonuna geçtik.
(Az sonra Vali bey de geldi.)
Safranbolu da mahalli yemeklerle ilgili,
bir etkinlik yapılacakmış,
Bolu?da ona katılmalıymış.
Bir süre o konu üzerinde konuşuldu.
(Aslında o konuşulanlar hakkında da yazmam şart ya..)
****
E.M.I.T.T?e sıra gelince, o kardeşim başladı,
yukarıda yazdıklarımı sıralamaya
ve de Cumhur üzerinden,
köşe yazarlarına yüklenmeye.
Sonunda da, turistik tesisler için:
Biz onlar için uğraşıyoruz,
umurlarında bile değil dedi.
(Sn belediye Bşk da destek verdi)
Yutkundum!!!
****
Araya sohbet türü konuşmalar girdi.
Bolu?nun kaybolan lezzetleri,
(Fındık şekeri v.s) 
yerel yemek çeşitleri,
nesli kaybolmaya yüz tutan,
nebatlar hakkında konuşuldu.
Ardından tekrar E.M.I.T.T konusuna dönüldü.
Vali bey bana fikrimi sordu.
Misafir olarak geldiğimi,
konuşmak istemediğimi söyledim.
Israr etti.
İstemeye, istemeye konuşmak zorunda kaldım:
Sayın Valim size,
 B.K.T.V. başkanlığını bırakmanızı, defalarca arz ettim.
?B.K.T.V  gerçekten  vakıf değil, fiilen dernektir.
 Ona vakıf demek vakıf kavramına haksızlıktır.
Vakıf elini cebine sokmayıp,
 etrafa mütevelli görüntüsü,
 verenlerin işi değildir?,
şimdide aynı şeyi ifade ediyorum,
?siz çekilirseniz B.K.T.V. kendiliğinden kapanır?
 dedim.
Sn. Valimiz ve bazıları,
dediklerimin doğru olduğunu,
ama kapatamadıklarını ifade ettiler.
Nedenini anlayamadım(!).
****
  Haddimi de aşmak istemediğimden,
E.M.I.T.T. konusuna döndüm:
Görüşüm yıllardır aynı,
defalarca yazdım;
( Boluca, 13.5 .2002 ,20.5.2002,
 21.11.2005 t. yazılarım.)
Turizm fuarcılığı ticari bir iştir.
İl, ilçe, nahiye ve köylerin katılımı,
sadece fuarcıların karını artırır,
başka bir fayda sağlamaz
****
Bana göre bu tip fuarlara,
il olarak katılmamak,
kıt kaynakları (zaman, para, akıl),
doğru kullanmak lazımdır dedim
ve fındık şekerine dayalı bir örnek verdim.
( 2002t. yazılarımda da o örneği vermiştim)
****
Verdiğim örnek nesli kaybolmakta olan dağ fındığı idi.
Vilayet ve belediyemizin öncülüğünde,
dağ fındığı üretimini canlandıralım dedim.
Hay demez olaydım!!!
****
Sayın Belediye Bşk gürledi:
(2005 t. de, de  böyle gürlemişti(ek-1).)
Ben o konuyu hallettim haberiniz yok.
Köşe yazarları bilmeden,
sorumsuzca konuşup, yazıyor.
Dört yıldır bana bir teklif listesi mi getirdiniz.
Getirdiniz de yapmadım mı?
(İnsaf !)
Bolu?yu köşe yazarları mı yönetecek?
Falan, filan?.
****
Dayanamadım, aynı tonda bende gürledim.
Özet olarak:
Kendi çıkarım değil,
Bolu?nun çıkarları için,
konuştuğumu söyleyip,
masadan kalktım kapıya yöneldim.
Mani oldular, geri döndüm.
****
 2005 yılın da ki,
 toplantıda da azarlandıktan sonra,
 yazdığım yazıda:
  [Azarlanmalara alışmak zor.
Ne var ki, bu benim ilk azarlanışım değil.
Ooohhoh!!
Tahammül etmeyi öğrendim artık]
demiştim.
Tahammülünde bir sınırı var.
Artık tahammül edemiyorum.
****
*-Mahkeme kadıya mülk değildir.
*-Düşünenleri susturmak da, marifet değildir.
 
NOT-(1):
B.K.T.V ve B.K.V hakkında da,
anı ve düşünceleri yazma zamanı geldi galiba.
****
EK-(1):
?21.11.2005 t. yazıdan pasajlar?
Katıldığıma nadim oldum.
Hay katılmaz olsaydım.
Öyle bir azarlandım ki!
Breh, breh!!!
????..
????..
Azarlayan Vali değil ama, güçlü.
Azarlama onun hakkı!!!
İpin ucu elinde.
İster istemez, susmak zorunda kaldım.
Ne de olsa ?evde evlat?ı ayal var?.
Hem de;
töremiz de BÖYÜKLERE karşı gelmek yoktur.
****
Azarlanmalara alışmak zor.
Ne var ki, bu benim ilk azarlanışım değil.
Ooohhoh!!
Tahammül etmeyi öğrendim artık.
(Yediğim azarlar, Bolu?yu savunduğum için. Varsın olsun)
****
Hâlâ 2005 t. de azarlanmama neden olan,
o konunun ne olduğunu anlatmadım değil mi?
Vakıf sekreterliğine bir öneri vermiştim.
Gündeme koymuşlar, konuşulsun diye.
İşte o nedenle azarlandım.
****
Gelin o öneriyi faks metninden okuyup anlayalım.
Gündem-Md.-9:
Çaydurt- Abant kavşağı veya tünel çıkışı-Çaydurt istikametinde seyreden araçların Bolu?ya girmesinin sağlanması veya Bolu?ya özel statü verilmesinin görüşülmesi. (YURDAER KALAYCI)
NETİCE: KONUNUN ÖNEMİNE BİNAEN SİYASİLERLE GÖRÜŞME YAPILMASI
Önerim ile ilgili ne mi yapıldı?
Ham, hum, şaralop!!!!