Cep telefonum çaldı. Açtım.

-Alo... Vilayet özel kalemi.

-Yurdaer beyle mi görüşüyorum.

-Evet benim.

-Sayın Valim görüşecek. Bağlıyorum.

-Peki, bekliyorum.

-Alo Yurdaer Bey.

-Buyrun Sayın Valim.

-Az önce 23 Nisan töreninden döndüm. bolununsesi’ndeki TURİZM’de bir ARPA BOYU başlıklı yazını okumaya başladım.

-Evet Sayın Valim.

-Daha yazıyı okumayı bitiremedim ama, seni arama ihtiyacı duydum.

-Teşekkür ederim, sayın Valim.

-Durumu çok güzel anlatmışsın.

-Sağolun sayın Valim.

-On sene önce hazırladığın projenin altına, Vali olarak; bir değil, BEŞ İMZA ATARIM.

Yazdıklarının hepsi doğru.

Dediğin gibi; yıllardır toplanılıyor, “sadece” konuşuluyor. Hiçbir netice yok. Oysa sen, bu konuda eksiksiz bir proje hazırlamışsın, hem de on yıl önce.

-Sayın Valim, o proje on yıldan daha eskidir.

-Öyle mi?

-Evet sayın Valim, BOLU DAĞ TURİZMİ TATİL ŞEHRİ PROJESİNİ tarihini tam hatırlamıyorum galiba 1988’de BTSO yön.kur.bşk.yrd.sıfatı ile”hazırlamıştım. BTSO yönetim kurulu olarak, DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI’na gidip, projeyi sunmuştuk. DPT projeyi çok beğenmiş ve bize biz bu projeyi destekleriz. Siz projeyi hükümet nezdinde takip edin demişti. Takipte başarılı olamamıştık. Ardından, yazımda da belirttiğim vechile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 47. Genel Kurulu’nda Bolu Delegesi ve Sözcüsü olarak bildiri halinde sunmuştum. Ardından da 1992’de Bolu’da yapılan 2000’lere doğru Bolu Sempozyumu’nda projeyi Bolu Kamuoyu’na anlattım.

-Çok iyi,

Senin de yazında dediğin, benim de Turizm Haftası nedeniyle yapılan toplantıda söylediğim gibi; mütemadiyen toplantılar yapıp, her seferinde Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyoruz. Hakikaten bir arpa boyu yol alınmamış. Zaten sen de başlığa, TURİZMDE BİR ARPA BOYU diyerek,

Gerçek bir durum tesbiti yapmışsın.

- Evet sayın Valim

- Üst başlığın da çok iyi olmuş.

Vali, Belediye Başkanı ve özellikle il gelişme planlamacılarının dikkatine demişsin.

Ben okuyorum. Daha bitiremedim. Özellikle planlamacıların okuması lazım. Uygulamayı sadece Valilikten beklemek yanlış.

Valiler geçicidir. İnisiyatifi sivil toplum örgütlerinin yüklenmesi, işi takip etmesi, Valiliği sıkıştırması, Valiliği kullanması lazım.

- Sayın Valim, doğru söylüyorsunuz ama, bu yöntem bugüne kadar kullanılamamıştır.

- Kardeşim, Vakıfların üyeleri ve yönetimleri hep emeklilerden oluşursa tabi ki böyle olur. Sivil toplum örgütleri de, kendi öz eleştirisini yapmalı, hatalı yönlerini bulmalı, düzeltmeli.

- Haklısınız sayın Valim. Ne var ki, Valilik de yükü sırtından atmamalı, ne haliniz varsa görün dememeli. Zira resmi yetki ve imkanlar sizin elinizdedir. Valilikle, Bolu halkı omuz omuza, gönül gönüle olabilirse, bu iş başarılır.

- Doğru söylüyorsun, ben yazını okumayı hele bir bitireyim. Sen de özel kalemden bir randevu al, bana gel de bu konuyu daha detaylı konuşup, harekete geçelim.

- Baş üstüne sayın Valim.

İnanın çok sevindim. Bir Vali ki, doğru bir öneri görünce heyecanlanıyor. Tebrik etmekte cömert davranıyor. Küçük dağları ben yarattım, herşeyi ben bilirim, tavrında değil.

Ne güzel.

Duygulanmamak, etkilenmemek kabil mi?

SEVGİLİ OKURLARIM.

Bu telefon konuşması beni çok umutlandırdı. Sanki 23 Nisan çocukların değil de, “altmış iki yaşındaki” Yurdaer’in bayramı oldu.

Neşe ile günü akşam ettim. Akşam olunca da bolununsesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kaan’dan, sayın Vali’nin (Değerli resim öğretmenim “bana fırça tutmasını, resim yapmasını öğreten” rahmetli Mehmet Yücetürk’ün adını taşıyan) sanat galerisinde;

Dinleyicilere “bolununsesi Gazetesi’nin” Boluca köşesindeki yazıyı okuyun. Yurdaer’in projesinin altına bir değil, beş imza atarım diyerek, projeyi sahiplendiğini öğrendim.

Yüreğim sevinç doldu. Adeta gecem, gündüzüm oldu.

YENİ PROJENİZ HAYIRLI OLSUN, SAYIN VALİM.

İnşallah, sivil inisiyatifi ve resmi otoriteyi harekete geçirir, projeye hayat verir, Türkiye’de bir ilki başarır ve Bolu tarihine adınızı altın harflerle yazdırırsınız.

Ben ve benim gibi düşünen tüm Bolu’yu sevenler, Bolu’nun emrinde nefer olmaktan onur duyacaktır.

DAĞ TURİZMİ TATİL ŞEHRİ BOLU PROJESİNİN TEMELİNE İLK HARCI NE GÜN KOYACAKSINIZ, SAYIN VALİM?