Malatya olayı, üzerime kara basan gibi çöktü.

Ölenlere ve de “öldürenlere” acıdım.

“Ölenlere acıdın, tamam da;

Öldürenlere neden acıdın?”

Diyebilirsiniz.

Anlatayım.

O çocuklar kurban.

Kurban edenler ise:

“Atatürk’ün, söküp atmaya çalıştığı” ayrık otları(1).

****

*-Onlar topluma kene gibi yapışıp, kanını emmeye çalışır.

*-Uygun ortam bulduklarında, faaliyete başlar.

*-Yok edilmeleri zordur.

****

Akıl en büyük düşmanlarıdır.

Aklını kullananları, kandırıp, sömüremeyeceklerini bilirler.

Hedefleri:

*- Halkı “aklını kullanamayan”, sürü haline getirip, Talibanlaştırmaktır.

Şeriatla yönetilen ülkelere özenirler.

Oralarda halk, sürüleştirilmiştir.

“Karun gibi zengin olan, şeyhler ise,…

ohooooo!!!

****

O ülkelerde, bu durumu kabullenemeyenler yok mudur?

Vardır var olmasına;

ama etkili değillerdir.

****

İşte onlardan biri olan,

Suriye Baş Müftüsü, Şeyh Ahmet Kuftaru’nun,

Bir makalesinin özeti:

Akıl ve Din.

*-Allah’ın insana verdiği iki büyük hediyedir.

*-Aralarında zıtlık, ihtilaf yoktur.

*-İnsanlığı saadet ve hayır yoluna ulaştıran ışıktırlar.

*-Aynı kaynaktan çıkarlar.

*-İkisi bir araya geldiğinde, olgunlaşılır.

****

Akıl, düşünür ve tetkik eder.

Din:

*- Aklın düşünmesine

*-Uyanmasına,

*-Okuyup, anlamasına

*-İdrakine(2) yardımcı olur.

*-İnsanın, cahillik ve aşırılıkla; yoğrulmasını önler.

“Yüce Allah’ın gönderdiği din” şöyle der:

*-“O, bilen bir kavme ayetlerini açıklamaktadır.”

*-“Allah size, işte böyle ayetlerini açıklar ki, düşünüp hakikati anlayasınız.”

*-“Allah size, ayetleri böyle açıklar ki, düşünesiniz.”

****

Değerli kardeşlerim:

Önceki Arap kavimleri:

Cehalet,

bilgisizlik,

putçuluk

ve gaflet uykusundaydı.

Kur’anın sesi ile uyanmışlardı.

****

Bu sesin kuvvet ve azameti;

farklı ırkları “dostluk kardeşlik ve barış” sancağı altında,

bir arada getirip, örneğine az rastlanır, bir toplum var etti.

Bu toplumda:

*- tıp

*- felsefe

*- mantık gibi ilimler yanı sıra,

*- doğa ve uzay bilimciliği de gelişmişti.(3)

Karşımızdakiler ise;

uyumaktaydı.

****

Daha sonra, Müslümanlar “bir daha” uykuya daldı.

Bu defa da;

“ karşımızdakiler uyandı”.

*- Uzayda tur atıp, denizin diplerine iniyorlar.

*-Ulaştıkları bilim seviyesiyle;

tüm yeraltı kaynaklarını, kendi adlarına kullanıyorlar.

İşte bunlar:

*-Düşünen aklın, “nerelere ulaşabileceğinin” bir göstergesidir.

****

Bakın şu uzaya çıkan astronotlara.

Sanki..!

Bizlere Allah’ın şu ayetini hatırlatıyorlar.

“ Deki göklerde ve yerlerde neler var bakında ibret alın.”  

Sanki..!

Şu ayeti kerime, onlar için inmiş..!!

“Dünya ve ahiret hakkında düşünün diye Allah bu ayetleri  böyle açıklar.”

Sanki.!

Resulullah (s.a.v.), “öğrenen ve öğreten olmayan benden değildir”

hadisini, Müslüman olmayanlar için söylemiş.

NOT-1: Ayrık otları (çıkarcı yobazlar) Bolu’da da hızla çoğalmaktalar.

İstilalarını tamamlamalarına az bir zaman kaldı.

Yarın çok geç olabilir.

NOT-2:Aklın, anlamasına, düşünmesine, idrakine yardımcı olan Din: “Kur’an da tanımlanan” Din’dir.

“Ağzı Allah, kalbi yallah “diyen çıkarcı yobazlık pompacılarının sergiledikleri şey din değildir.

Onlar akıl’ı dışlar, nakli ve hurafeyi öğütler.

Onlara göre:

*-Kur’an muğlak ve mücmeldir.

*-Kur’anı yalnız onlar anlar ve (işlerine geldiği gibi) anlatır.

*-Kur’an Arapça (anlamadan)okunup, üflenir.

Oysa:

Kur’an akıl’a önem verir./

Okuyup, anlayıp. Düşünmeyi öğütler.

Ardından da sorar:

Okuyup,anlayıp,düşünüp öğüt anlayan yok mu?

(Kamer suresi,17,22,32,40.ayetler)

Not-3: Batının pozitif bilimi, İslam bilginlerinin attığı temeller üzerine oturtulmuştur.

Diğer bir söylemle:

Batı medeniyeti varlığını İslam medeniyetine borçludur.

Bu gerçeği onlar bilir ve ifade eder.

Biz ise!!!!!!