[Sn. Valimizin, Sn. milletvekillerimizin, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin dikkatine!]
Teşviki Düzce alınca, bakakaldık.
Lokomotif olması gereken ticaret-sanayi odası,
koynunda ?İl Gelişme Planı? adlı, sanal bebek ile uykudaydı.
[Bebeği üretenler, içine masal yerleştirmişlerdi.
Masal da:
* - Bolu, Türkiye'nin en zengin ikinci iliydi.
* - İstikbali parlaktı.
* - Biraz gayret etse, birinci bile olabilirdi]
Ne kadar sarssan da uyanmıyordu.
Uyandırılamayınca:
Bolu Platformu adı verilen;
sanal bir temsilci yaratıldı.
Temsilci:
.* - İl Gelişme Planı'nı irdeleme raporu hazırladı.
* - Ankara'da bakanlara brifing verdi.
* - DİE aleyhine dava açtı.
Ama iş işten geçmiş, teşvik şansı kalmamıştı.
Çaresiz kalınca;
?ÖZEL STATÜ? ye talip oldu.
****
Ardından oda seçimleri yenilendi.
Seçilenlerin ?temsilcinin? yerini alması lazımdı.
Platform lağvedildi.
Her şey eski haline döndü.
****
Özel statü neydi?
Ne işe yarayacaktı?
Bunlar, halka anlatılamadı.
Bolu yıllardır ihmâl ediliyor.
Rahmetli İzzet Baysal'ın, yaptıkları da olmasaydı;
Çoktan çökmüştük.
****
Sn. Başbakanımız, Bolu destinasyon(turizm) merkezi olmalı diyor.
Çok doğru, ama bugüne kadar neden olamadı?
Nedennnnn?
****
Yıllar önce,
Bir rapor hazırlayıp; Bolu'nun destinasyon merkezi olma yollarını ortaya koymuştum.
O rapora göre:
1-Bolu, ?Dağ turizmi tatil şehri pilot bölgesi? ilân edilmeliydi.
2-Mevcut, merkezi bürokrasi anlayışı yerine;
* - Süratli karar alabilen,
* - Tüm(merkezi-mahalli) imkanları harekete geçiren,
akılcı bir yönetim metodu uygulanmalıydı.
3-Tabii güzellikleri turizm sermayesi olarak değerlendiren,
* - Bir turizm Çevre Düzeni Planı
* - Tatil şehrini hedefleyen, yeni imar planı yapılmalıydı
( Planlar, doğayı ?boklu cennete çeviren? değil, zenginleştiren özellikte olmalıydı. )
4- Mahalli imkanlar kullanılarak;
*a/ - Orman içi:
- Yollar,
- Teleferik hatları,
- Yürüyüş parkurları,
- Her türlü spor alanları,
- Büyüklü, küçüklü yeni göletler,
- Her kesimin faydalanacağı, yeni kayak pistleri,
- Kayak kros güzergahları,
- Yabani mantar toplama alanları,
- Piknik alanları,
- Av sahaları,
- Yaban hayatı izleme alanları
vs, yapılmasına başlanmalıydı.
*b/ - Orman kenarlarına ve terk edilmiş orman köylerine, ?asgari yüz bin kişiyi hedefleyen?, tatil köyleri kurma imkanı yaratılmalıydı.
*c/ - Şehir içinde ve çevresinde, açık-kapalı her türlü spor alanlarının, yapılması kolaylaştırılıp teşvik edilmeliydi.
*d/ - Eğlence bölgeleri tespit edilip, alt yapıları hazırlanmalıydı.
*e/ - Alışveriş yerleri düşünülmeliydi.
*f/ - Sağlık yatırımları için, gerekli alt yapı imkanları hazırlanmalı idi.
*g/ - (Bolu; Türk mutfağının markasıdır) yemek konusuna sahip çıkılmalıydı.
5- D-100 ve otoyoldan geçenlerin, Bolu'ya girmesi kolaylaştırılmalıydı.
v.s.
Bütün bunların olabilmesi için;
özel bir takım, yasal değişikliklere ihtiyaç vardı.
Bu nedenle Bolu'ya,
ÖZEL STATÜ tanınması şarttı.
Maalesef, raporu DPT ye sunup, tasvip aldıktan sonra, kimse ardında durmadı .
ÖZEL STATÜ alınamadı.
O günlerden bu güne şartlar değişmiştir.
O raporun da gözden geçirilmesi gerekir..
Değişmeyen tek şey ?ÖZEL STATÜ? ye olan ihtiyaçtır.
****
Destinaston (turizm) merkezi olmanın ilk şartı:
Hiç turist (seyahat eden) kaçırmamaktır.
Tünel açılınca her gün ?yüz binlerce turist? kaçacaktır.
****
?Bu konuda, karayolları yetkilidir.
Otoyol kenarına kurulacak dinlenme tesisleri için, kararları onlar verir.
İşlerine karışmak mümkün değildir.?
Şeklindeki ifade;
bürokratik anlamda doğrudur.
****
Fakat:
En verimli ve uygun olan değildir.
*Çağın gerisindedir.
*Akılcı değil, tutucudur.
İşin tuhafı;
kurallara uyanlar da, bundan mutlu olmaz.
Görevi, yerine getirmek zorunda kalırlar.
****
Değişimin hızlı olduğu, bir dönemdeyiz.
Katı-donuk kurallar, bir günde aşılıyor.
Aşmanın yolu, inânçlı ve kararlı olmaktır.
Ağlamayan çocuğa, meme verilmez.
****
Siyasiler ve sivil toplum örgütlerinin görevi:
Kurallara boyun eğip,
Bolu'yu kurban etmek değildir.
Bolu'nun çıkarını düşünüp, hakkını almaktır.
****
Elmalık çıkışına, dinlenme tesisleri kurulması;
Bolu'nun şah damarını kesmektir.
Buna izin verilmemelidir.
Bolu'nun tamamı, ?Dinlenme tesis alanı olarak? düşünülmelidir.
Yapılacak tesisler;
otoyol kenarına değil,.
D-100'ün ?Elmalık bağlantısı ile Çaydurt? arasına ve sair alanlara yerleştirilmelidir.
Acelesi olan; otoyoldan geçer gider.
Mola vermek isteyenler:
Küçük bir yay çizip,
(destinasyon merkezi olması için, her şey yapılacak olan)
cazip tatil şehri Bolu'yu görür, tanır.
Bir kısmı da cennet Bolu'yu görünce, tatil için kalır veya bilahare tekrar gelir.
İşte o zaman, Sn. Başbakan'ın destinasyon (turizm) merkezi talimatına uyulmaya başlanmış olur.
****
Bunların mümkün olması için:
Bolu'ya ÖZEL STATÜ tanınması şarttır.
****
Başka türlü; Bolu destinasyon (turizm) merkezi olamaz.
Sn. Başbakanımızın bu talimatı;
son fırsattır.